Duygusal Sarkaçlarımız Nasıl Dengelenir?

Sabitlenmiş bir ruhla doğduğumuza inanan Jung, bizi başkalaştıran şeyin yaşadığımız deneyimler olduğunu söyler.

Öyle ya Afrika’da yaşayan bir yerliyle batının modernizmini benimsemiş iki farklı birey aynı arketipi başka türlü nasıl taşıyabilir ki…

Jung, “Hesaplanamayacak kadar uzaklardan devşirilen kollektif bir ruha sahibiz hepimiz” der.

Saha deneyiminde tarih yazan Jung, sembollerden yola çıkarak ruhu da rasyonelize eder.

Ruh görünmeyen bir şey değildir. Ya da uzmanların muayene ederek anlayabilecekleri kadar sığ hiç değil. Foucault zaten hep demez mi; ”Bir arkeolog gibi kazacak, en derine ineceksin gerçek için.” Semboller, ritüeller, gelenekler, inançlar hepsi birer ruhun nesnel hali.

Kollektif ruhu tanımlarken karşıtlıklardan da beslenir. Karşıtlıklar birbirini takip eder. Sevgiyi nefret, yaşamı ölüm izler. Ruhsal enerji olarak adlandırdığı “libido” karşıtların düzenleyicisidir bir nevi ve bu doğuştan gelmektedir. Yaşamı ölüm, öfkeyi sakinlik ve en sonunda acıyı buruk da olsa neşe izler.

Bir uçtan bir uca fırtınalar yaratarak sallanan duygusal sarkaç yavaşlar zamanla, ortalarda bir yerde kendi halinde sallanana kadar gider gelir aynı telaşla.

Duygusal sarkacımız bazen öyle hızlıdır ki kasırgalar yaratır her deviniminde, uslanmaz, yavaşlamaz, halden anlamaz. Kopar tutunduğu düzlemden bir gün. Aşınma etkisine dayanamaz tutan güç. Kayışı koparma an’ı derler ya hani, o hesap…

Şimdi düşünün yaşadığınız en mutlu ya da en acı günün duygusunun kaç hafta ya da kaç ay sürdüğünü. Mesala hala veryansın ediyor musunuz aylarca önce kaçan fırsata ya da kayıba?

Sarkaca dikkat, kayışı kopmadan dengeye getirmeli ucundaki ağır tunçtan duyguyu. Kopsun önemli değil ama en sevdiklerinizin bir kaçı düştüğü yerde ezilebilir.

Duygusal sarkaçlarımızın dengeleme görevi pazartesilerde!

Pazartesileri bu yüzden var zaten. Sarkacı dengeye getirmek için muhteşemdir kendileri.

Sait Faik’in Beyoğlu sokaklarında nasıl gezindiğini hatırlayın. Ağırlık merkezi olması gerektiği yerde, kendi ağırlığıyla ritmik aynı zamanda sakin ve dingin salınır hiç işi yokmuş yol da hiç yokuş değilmiş gibi.

Tam olarak bu olsun işte pazartesinin işi 🌿

#sosyolojikafasi #duygusosyolojisi #kollektifruh #duygusalsarkaç #pazartesisendromu #jung #Foucault