Mekanın Sosyolojisi
Doğduğumuz an ilk mekan değişimiyle karşılaştığımız an’dır. Aynı zamanda, o korunaklı ve sıcak mekanı terkettiğimizin ne yazık ki farkında olamadığımız an’dır. Sarıp sarmalanmayı bilinçsizce tam da o sırada öğreniriz.
Yaşam, üşüme duygusuyla başlar. Peki, ömür boyu bir ısıtıcı aramakla mı geçecektir peki hayat?
Hayatımız boyunca o mekanın neresi olduğunu bilmediğimiz bu güvenli ve konforlu limanı arar dururuz. Üstelik, bir bilinci de yoktur bu arayışın. Çünkü duygularımız istemsizdir. Duygularımız da tıpkı mekanlar gibi bilinçle bir şeyi sevme ya da sevmeme lüksünü vermezler. Örneğin, onlarca tişörtümüz olsa sadece biri favorimiz olur. Yazlık, kışlık, kuşluk ne kadar evimiz olursa olsun sadece birinde huzur buluruz.
Mekanlar canlıdır ve bizim gibi onların da duyguları vardır. Sizi sarıp sarmaladığı da doğrudur, istemeyip bünyesinin sizi kustuğu da.
Benim İstanbul’da en sevdiğim semtidir Moda.Tramvay yolunu takip ederek çıkarım kalbine. İyi hisseder o da beni görünce.
Duygu mekan ilişkisi karşılıklıdır. Tıpkı, bizlerin mekanlara beslediğimiz duygularımız varsa, mekanların da bize karşı duyguları vardır. Bir kadın hassasiyetinde hissederler sevildiklerini. Varsa gönlü, alır sizi kendine yoksa mümkün değil giremezsiniz onunla dünya evine.
#yaşasınyaşamak #sosyoloji #mekansosyolojisi #sosyolojikafasi #duygusosyolojisi #lifecoaching #moda